BİRLEŞİK KRALLIK 2025 YILI 2. ÇEYREK VC YATIRIMLARI
- A.Enes TEKCAN
- 6 days ago
- 11 min read
2025 yılının ikinci çeyreği, Birleşik Krallık’ın Avrupa’daki inovasyon alanındaki öncülüğünü istikrarlı biçimde sürdürdüğü bir dönem olmuştur. Ülke genelinde girişimcilik faaliyetleri genişleyerek devam etmiş; yenilikçi şirketler yatırım çekme gücünün ötesinde, geliştirdikleri teknolojileri hızla uygulamaya geçirme yetkinliğiyle öne çıkmıştır. Yapay zekâ, sağlık teknolojileri ve finansal çözümler alanlarında kaydedilen büyüme, girişimlerin fikir aşamasını geride bırakarak somut çıktılar ürettiğini ortaya koymaktadır.
Özellikle, yapay zekâ tabanlı girişimler, dikkat çekici bir ivme yakalamış durumdadır. 2025’in ilk yarısında yapay zekâ odaklı şirketler 2,4 milyar dolarlık yatırım toplamıştır. Bu rakam, yıl boyunca Birleşik Krallık'ta gerçekleşen tüm girişim sermayesi (VC) yatırımlarının %30'una denk gelmektedir. Bu oran, yalnızca iki yıl önce %13’ün altında kalan düzeye kıyasla büyük bir sıçrama anlamına gelmektedir. Yatırım hacmindeki artış, bu alandaki girişimlerin ticari geçerliliği yüksek, ölçeklenebilir yapılar kurduğunu göstermektedir. Nitekim kişiselleştirilmiş tıptan siber güvenliğe, akıllı ödeme sistemlerinden lojistik optimizasyonuna kadar pek çok sektörde, yapay zekâ temelli uygulamalar gerçek anlamda katma değer yaratmaktadır.
VC yatırımları 2025 yılının ilk yarısında toplamda 8 milyar doları aşarken, ikinci çeyrekte tek başına 3,7 milyar dolarlık bir hacme ulaşılmıştır. FNZ, Dojo ve Zepz gibi ölçeklenmiş şirketlere yapılan büyük yatırım turları bu dönemde öne çıkmış; aynı zamanda erken ve orta aşama girişimlerde de canlılık korunmuştur. Üstelik bu yatırım dağılımı, yalnızca Londra merkezli değil; ülkenin birçok bölgesindeki teknoloji merkezlerinde de etkisini göstermektedir. Glasgow’dan Cardiff’e, Oxford’dan Belfast’a kadar çok sayıda şehirde kaydedilen gelişmeler, inovasyonun coğrafi açıdan daha kapsayıcı bir yapıya evrildiğini kanıtlamaktadır.
Birleşik Krallık’ın bu güçlü performansı, onu yalnızca Avrupa'nın değil, küresel teknolojik dönüşümün merkezlerinden biri hâline getirmektedir. Almanya ve Fransa’nın toplamından daha fazla VC yatırımı çekilmesi, ekosistemin olgunluğunu ve uluslararası yatırımcıların ülkeye duyduğu güveni pekiştirmektedir. Bu büyüme süreci, özel sektör dinamiklerinin yanı sıra kamu politikaları ve finansal araçlarla da desteklenmektedir. Mansion House Accord gibi stratejik anlaşmalar, yeni sanayi stratejisi kapsamında belirlenen öncelikli sektörler ve British Business Bank aracılığıyla sağlanan 6,6 milyar sterlinlik kaynak, bu dönüşümün finansal temelini oluşturmaktadır.
2025 yılına güçlü bir başlangıç yapan Birleşik Krallık teknoloji ekosistemi; finansal görünümü, kurumsal olgunluğu, sektörel çeşitliliği ve uluslararası rekabet düzeyiyle dikkat çekmektedir. Bu analiz kapsamında yatırım hacmi, sektörel ve coğrafi dağılım, yatırım turlarındaki eğilimler ile Avrupa içindeki konum gibi başlıklar değerlendirilmiş; tüm nicel veriler Dealroom ile HSBC Innovation Banking tarafından yayımlanan “UK Innovation Update Q2 2025” çalışmasından alınmıştır. Ortaya çıkan tablo, güçlü bir yapının sürdüğüne işaret etmektedir. Önümüzdeki dönemde bu ivmenin korunması, küresel makroekonomik koşullara bağlı olmakla birlikte, Birleşik Krallık’ın sahip olduğu yapısal üstünlükler yatırımcı güvenini destekleyen temel faktörler arasında yer almaya devam etmektedir.
1. Yatırımı Görünümü
2025 yılının ilk yarısında Birleşik Krallık VC piyasası istikrarlı bir performans sergilenmiştir. Bu dönemde teknoloji odaklı girişimlerin elde ettiği toplam yatırım miktarı 8 milyar dolara ulaşmıştır. Yatırım hacmi, 2024 yılının ikinci yarısına göre yüzde üçlük bir artışı işaret etmektedir. İkinci çeyrek özelinde 3,7 milyar dolarlık VC yatırımı yapılmıştır. Böylelikle 26 çeyrek boyunca her üç ayda en az 3 milyar dolar seviyesinde yatırım gerçekleşmiş olmaktadır. Bu süreklilik, yatırım ortamındaki güvenin sürdüğünü göstermektedir.
Birleşik Krallık VC Yatırımları (3 Aylık)

2024 yılının aynı çeyreği ile kıyaslandığında toplam hacimde düşüş yaşanmıştır. Bu farkın temel nedeni, geçen yılın ilk yarısında gerçekleşen istisnai büyüklükteki yatırım turlarıdır. Özellikle 1,1 milyar dolarlık Wayve yatırımı, o dönemki toplamın önemli bir kısmını oluşturmuştur. 2025 verilerinde bu tür aşırı büyük turların görülmemesi nedeniyle yıl bazında düşüş gözlemlense de genel yatırım eğiliminde daralma izlenmemektedir. Erken ve orta aşamadaki yatırım faaliyetleri güçlü kalmaya devam etmektedir.
İkinci çeyrek içinde yatırım türlerine bakıldığında break-out aşaması 1,47 milyar dolarla öne çıkmaktadır. Bunu 1,45 milyar dolarla geç aşama yatırımları takip etmektedir. Erken aşama yatırımlar da düzenli olarak sürmektedir. Bu dağılım, ölçeklenme potansiyeli taşıyan şirketlere olan ilginin korunduğunu göstermektedir. Yatırımcılar, olgunlaşmaya yaklaşan şirketlere yönelik pozisyonlarını sürdürmektedir.
Son on yıllık eğilim incelendiğinde VC hacminin yaklaşık üç katına çıktığı görülmektedir. Bu artış, ekosistemin zaman içinde daha derin ve kapsayıcı bir yapı kazandığını ortaya koymaktadır. Yatırımlar yalnızca büyük turlara değil, farklı büyüme evrelerine yayılmış bir şekilde gerçekleşmektedir. Bu durum, pazardaki çok katmanlı yapının sürdüğünü ve büyüme zincirinin beslenmeye devam ettiğini göstermektedir.
Yatırım Turlarına Göre Dağılım

Yılın ikinci çeyreğinde gözlemlenen veriler, VC piyasasının dirençli yapısını koruduğuna işaret etmektedir. Yatırımların düzeyi ve dağılımı, Birleşik Krallık’ın teknoloji ve inovasyon alanındaki konumunu güçlendiren bir tablo sunmaktadır. Girişimlerin büyüme süreçlerine kaynak sağlama kapasitesi, sistemin yapısal gücünü desteklemektedir.
2. Önde Gelen Yatırım Turları
2025 yılının ilk yarısında Birleşik Krallık teknoloji girişimlerine yönelik yatırımlar, yüksek tutarlı turlar açısından da dikkat çekici bir görünüm sunmaktadır. Bu dönemde gerçekleşen mega-round’lar, yatırımcıların belirli sektörlerde olgunlaşma aşamasına gelen girişimlere yönelik güveninin sürdüğünü ortaya koymaktadır. Finansal hizmetler, sağlık teknolojileri, yapay zekâ ve bulut bilişim alanlarında yoğunlaşan bu turlar, ölçeklenme kabiliyeti yüksek şirketlerin pazardaki yerini sağlamlaştırdığını göstermektedir.
Yılın en büyük yatırım turu, Londra merkezli bir yapay zekâ ilaç araştırma şirketine yönelmiştir. DeepMind kaynaklı bu girişim, 600 milyon dolarlık bir yatırım alarak yalnızca 2025’in değil, son yılların en büyük özel teknoloji finansmanlarından biri olmuştur. Bu gelişme, Birleşik Krallık’ın yapay zekâ ve biyoteknolojinin kesişim noktasında küresel düzeyde rekabetçi çözümler üretebildiğini ortaya koymaktadır. İkinci sırada yer alan 500 milyon dolarlık FNZ yatırımı, servet yönetimi platformlarına yönelik ilginin güçlü kaldığını işaret etmektedir. Onu 411 milyon dolarlık biyoteknoloji yatırımı takip etmektedir. Bu büyüklükteki turlar, sektörlerin yenilik üretme kapasitesinin yanında uzun vadeli, ölçeklenebilir iş modelleri geliştirme yetkinliğini de ortaya koymaktadır.
2025 Yılı İlk 6 Ayda Gerçekleşen En Önemli Yatırım Turları

Aynı dönem içinde, 100 milyon doların üzerinde gerçekleşen yatırım sayısı on dört olarak kaydedilmiştir. Bu sayı, bir önceki altı aylık dönemde görülen seviyeye eşittir. Belirli sektörlerde yatırım temposu korunmakta, özellikle yapay zekâ ve finans teknolojileri söz konusu olduğunda istikrarlı bir ilgi sürmektedir. Dojo, Zepz, Quantexa gibi şirketlerin 100 milyon doları aşan yatırımları, küresel pazarda rekabet eden Birleşik Krallık merkezli girişimlerin dış kaynaklara erişim kapasitesini göstermektedir.
Bu yatırımlar içinde erken aşama turlara yönelik veri seti de önem taşımaktadır. 2025 yılının ilk yarısında Seri A aşamasında gerçekleşen toplam yatırım hacmi 1,5 milyar dolar seviyesindedir. Bu tutar, geçen yılın aynı dönemine göre yükseliş göstermektedir. Toplam 68 Seri A turunun gerçekleşmiş olması, pazardaki erken büyüme aşamasındaki şirketlerin sayıca güçlü olduğunu işaret etmektedir. Bu şirketler, önümüzdeki dönemlerde break-out ve geç aşama yatırımlara aday konumda yer almaktadır. Seri A turlarında en yüksek yatırım, Verdiva Bio adlı biyoteknoloji şirketine yönelmiştir. 411 milyon dolarlık bu tur hem Seri A evresinde hem de yıl genelinde dikkat çeken bir örnek teşkil etmektedir.
2025 Yılı İlk 6 Ayda Gerçekleşen Başlıca Seri A Yatırım Turları

Yatırımcı ilgisinin büyüklük kadar tematik yoğunluk üzerinden şekillendiği de görülmektedir. Sağlık teknolojileri, yapay zekâ tabanlı yazılımlar, bulut altyapısı, ödeme sistemleri ve tıbbi cihaz alanlarında yapılan büyük yatırımlar, stratejik derinliği olan temalara yönelimin arttığını göstermektedir. Diğer yandan, bu büyüklükteki yatırımların çoğunun Londra merkezli şirketlere yapılmış olması, sermaye yoğunluğunun başkentteki firmalarda hâlen daha baskın olduğunu ortaya koymaktadır. Fakat bu durum, diğer şehirlerdeki potansiyelin sınırlı olduğu anlamına gelmemektedir. Özellikle Oxford, Cambridge ve Cardiff gibi merkezlerde de belirgin yatırımlar dikkat çekmektedir.
2025 yılı ilk yarısında gerçekleşen büyük yatırım turları, girişimlerin teknoloji düzeyi, gelir modeli olgunluğu ve küresel ölçeklenme yetenekleri açısından yatırımcı beklentilerini karşılayabildiğini göstermektedir. Belirli sektörlerde derinleşen bu sermaye akışı, pazarda seçici ancak etkili bir yatırım stratejisinin izlendiğine işaret etmektedir.
3. Yapay Zekâ Odaklı Yatırım Eğilimleri
Birleşik Krallık’ta 2025 yılı itibarıyla yapay zekâ odaklı yatırımlar, girişim ekosistemi içinde stratejik bir konum kazanmıştır. Bu teknoloji alanı, teknoloji üretiminin temel bileşenlerinden biri hâline gelmiş ve sağlık, finans, güvenlik, üretim ile kamu hizmetleri gibi çeşitli sektörlerde dönüşüm yaratan uygulamalarla bütünleşmiştir. Bu doğrultuda, yılın ilk yarısında yapay zekâ temelli girişimlerin elde ettiği 2,4 milyar dolarlık yatırım hacmi, ülke genelinde gerçekleşen tüm VC yatırımlarının yaklaşık üçte birini oluşturmaktadır.
Bu oran, 2022 sonunda %13 düzeyinde bulunan paya kıyasla kayda değer bir artışa işaret etmektedir. Yatırım artışı yalnızca miktarsal bir büyümeyi değil, aynı zamanda yapay zekâ temelli şirketlerin artık deneysel olmaktan çıkarak ticarileşmiş, gelir modeli oturmuş ve ölçeklenebilir yapılara dönüştüğünü göstermektedir. Yılın ilk yarısında 179 adet yapay zekâ girişimi yatırım almıştır. Bunların 68’i Londra merkezlidir. Kalan 111 girişim ise ülkenin farklı bölgelerinde faaliyet göstermektedir. Bu dağılım, teknolojik üretimin coğrafi çeşitliliğini desteklemekte; yapay zekâ ekosisteminin bölgesel olarak yayılmakta olduğunu göstermektedir.
Yapay Zekâ Alanına Yönelik VC Yatırımları (6 Aylık)

Önde gelen yatırım turları arasında, sağlık teknolojilerine entegre edilen yapay zekâ uygulamaları dikkat çekmektedir. Özellikle, yapay zekâ destekli ilaç araştırma, nörolojik hastalıkların erken teşhisi, klinik veri analizleri ve dijital sağlık takibi alanlarında faaliyet gösteren şirketler önemli yatırımlar almıştır. Bu girişimler, sadece geleneksel sağlık hizmetlerine teknolojik katkı sağlamakla kalmayıp, sağlık ekonomisinin verimliliğini artırma potansiyeli de taşımaktadır. Bunun dışında finansal hizmetlerde risk analitiği, dolandırıcılık tespiti ve müşteri davranış analizi gibi alanlara odaklanan yapay zekâ girişimleri de yatırımcıların ilgisini çekmektedir. 175 milyon dolarlık yatırım alan Quantexa bu çerçevede öne çıkan örneklerden biridir.
Yapay zekâ alanında faaliyet gösteren şirketlerin büyük kısmı, son yıllarda kurulan genç girişimlerden oluşmaktadır. Bu şirketlerin bir kısmı unicorn seviyesine ulaşmış durumdadır. 2022 sonrası dönemde unicorn statüsüne erişen 10 şirketin tamamı yapay zekâ temellidir. Bu şirketler arasında Synthesia, Quantexa, Wayve ve Isomorphic Labs gibi firmalar yer almaktadır. Bu durum, Birleşik Krallık'ın bu teknoloji alanındaki ölçeklenebilir başarılarını görünür kılmakta; uluslararası rekabet gücünü artıran bir etken olarak değerlendirilmektedir.
Yapay Zekâ Alanının VC Yatırımlarındaki Payı (%)

Yatırımların sektörel dağılımı, yapay zekânın merkezî bir teknoloji olarak konumlandığını ve birçok endüstriye entegre biçimde uygulandığını göstermektedir. Bulut bilişim, üretim teknolojileri, siber güvenlik, robotik ve eğitim gibi alanlarda yapay zekâ bileşenlerinin temel işlevler üstlenmesi, bu teknolojinin ekonomik etkisinin giderek yayıldığını ortaya koymaktadır. Bu doğrultuda yatırım kararları yalnızca teknoloji derinliği üzerinden değil; yapay zekânın değer zincirindeki konumu ve uygulamalardaki somut etkisi dikkate alınarak verilmektedir.
2025 yılının ilk yarısında gözlemlenen veriler, yapay zekâ temelli şirketlerin yatırım alma sürecinde güçlü bir konumda olduğunu ve yatırımcıların bu alandaki potansiyeli stratejik öncelik olarak gördüğünü göstermektedir. Girişimlerin hem ürün düzeyinde hem operasyonel düzeyde yapay zekâyı merkeze alan yapılara dönüşmesi, bu teknolojiyi geçici bir trendden ziyade kalıcı bir büyüme ekseni hâline getirmektedir.
4. Sektörel ve Coğrafi Dağılım
Birleşik Krallık’taki VC yatırımlarında 2025 yılının ilk yarısında da sektörel çeşitlilik dikkat çekmektedir. Sağlık teknolojileri ve finansal teknolojiler, toplam yatırım hacmi açısından öne çıkan alanlardır. Her iki sektör de 2,3 milyar doların üzerinde yatırım alarak yılın en fazla kaynak çeken endüstrileri arasında yer almıştır. Sağlık alanındaki yatırımlar özellikle yapay zekâ destekli ilaç araştırma, metabolizma sağlığı, sinir sistemi hastalıkları ve sentetik biyoloji gibi alt temalarda yoğunlaşmaktadır. Bu temalar, yalnızca teknolojik yenilik barındırmakla kalmayıp toplumsal fayda potansiyeli de yüksek alanlar arasında değerlendirilmektedir.
VC Yatırımlarında Önde Gelen Sektörler (Ocak – Haziran 2025)

Fintech alanındaki yatırımlar ise ödeme sistemleri, dijital varlık yönetimi ve finansal analiz çözümleri etrafında kümelenmektedir. Dojo, FNZ ve Zepz gibi şirketler bu alandaki büyük yatırım turlarıyla dikkat çekmektedir. Bu durum, finansal hizmetlerin dijital dönüşüm sürecinde girişimcilik odaklı çözümlerin öne çıktığını göstermektedir. Diğer yandan, yapay zekâ, birçok sektörde yatay teknoloji olarak değerlendirildiği için neredeyse tüm sektör gruplarında etkin bir rol üstlenmektedir.
Coğrafi açıdan değerlendirildiğinde, yatırım yoğunluğu hâlâ büyük ölçüde Londra merkezlidir. Yapay zekâ yatırımlarının %68’i başkentte toplanmıştır. Ancak, aynı dönemde ülke genelinde farklı şehirlerde de önemli yatırım turları gerçekleşmiştir. Bu eğilim, teknolojik gelişimin bölgesel yayılım gösterdiğine işaret etmektedir. Özellikle Oxford, Cambridge, Cardiff ve Glasgow gibi şehirler, büyük tutarlı turlara ev sahipliği yapmıştır. Oxford’da tıbbi cihaz ve ileri malzeme teknolojileri, Cambridge’de biyoteknoloji ve yapay zekâ destekli sağlık çözümleri, Cardiff’te ise sentetik biyoloji ve uzay teknolojileri gibi alanlar öne çıkmaktadır.
VC Yatırımlarının Şehirlere Göre Dağılımı

Yatırımların şehirler bazında dağılımına bakıldığında Londra’nın 5,7 milyar dolarlık yatırım hacmiyle açık ara lider konumda olduğu görülmektedir. Londra’yı, Oxford (450 milyon dolar), Cambridge (331 milyon dolar), Cardiff (172 milyon dolar) ve Glasgow (106 milyon dolar) takip etmektedir. Bu şehirlerin her biri, belirli sektörlerde uzmanlaşmış yapısıyla yatırımcı ilgisini çekmektedir. Örneğin Cambridge ve Oxford, üniversite ekosistemiyle entegre Ar-Ge yoğunluklu girişimlerin doğduğu merkezler olarak dikkat çekmektedir.
Yatırım miktarları kadar dikkat çeken bir diğer unsur da yüksek teknoloji tabanlı çözümler geliştiren firmaların coğrafi dağılımıdır. Girişimlerin yalnızca başkent merkezli olmadığını gösteren bu durum, Birleşik Krallık’ın genel ekonomik yapısı içinde inovasyonun farklı bölgelerde yerleşiklik kazandığını göstermektedir. Bölgesel merkezlerdeki yatırımlar, yerel iş gücü piyasalarını da dönüştürmekte; yüksek nitelikli istihdamın sadece belli şehirlerde değil, ülkenin farklı bölgelerinde yaygınlaşmasına katkı sunmaktadır.
2025 yılı içinde gözlemlenen bu sektörel ve coğrafi yapı, yatırım kararlarının tematik odaklara ve yerel potansiyele göre çeşitlendiğini göstermektedir. Belli sektörlerde derinleşen, belli şehirlerde ise uzmanlaşan bir yapı oluşmaktadır. Bu eğilim, VC yatırımlarının sadece finansal değil, aynı zamanda stratejik önceliklere ve uzun vadeli dönüşüm hedeflerine göre yönlendiğini ortaya koymaktadır.
5. Avrupa Yatırım Ekosistemi ve Birleşik Krallık'ın Konumu
2025 yılının ilk yarısında Birleşik Krallık, VC sermayesi ekosistemi içinde açık ara lider konumunu sürdürmektedir. Toplamda 8 milyar doları aşan yatırım hacmiyle ülke, Almanya ve Fransa’nın toplamından daha fazla sermaye çekmeyi başarmıştır. Bu performans, yalnızca yılın belirli bir dönemine ait geçici bir artışa değil, uzun vadeli ve yapısal bir üstünlüğe işaret etmektedir. Çeyrek bazlı verilerde üst üste otuzuncu kez Avrupa’nın en yüksek yatırım alan ülkesi konumunda bulunan Birleşik Krallık, bölgesel teknoloji dinamiklerini şekillendiren merkez ülke pozisyonunu korumaktadır.
Yatırım hacminin büyüklüğü, çok sayıda girişimin erken ve orta aşamalarda fonlanması ve olgunlaşmış şirketlerin büyük tutarlı turlara çıkabilmesiyle ilgilidir. Bu yapı, ekosistemin sadece başlangıç aşamasındaki girişimlere değil, ölçeklenme eşiğini aşmış firmalara da sermaye erişimi sağlayabildiğini göstermektedir. Böylece hem giriş sayısı hem yatırım tutarı bakımından Avrupa'nın en kapsamlı ve derinlikli piyasası oluşmuştur.
Avrupa genelinde VC yatırımlarında ilk on sırada yer alan ülkeler arasında Almanya, Fransa, Hollanda, İsveç ve İspanya gibi ekonomiler öne çıkmaktadır. Ancak bu ülkelerdeki yatırım hacimleri, Birleşik Krallık ile karşılaştırıldığında belirgin şekilde düşük kalmaktadır. Girişim başına düşen ortalama yatırım miktarı, Birleşik Krallık’ta diğer Avrupa ülkelerine kıyasla daha yüksektir. Bu durum, ülkenin yatırımcılar açısından yalnızca hacim değil, değerleme ve büyüme potansiyeli bakımından da güçlü bir tercih noktası olduğunu göstermektedir.
VC Yatırımlarına Göre Avrupa Ülkelerinin Sıralaması (Ocak – Haziran 2025)

Birleşik Krallık’ın bu konumunu sürdürmesinde uluslararası yatırımcı ilgisi, finansal hizmet altyapısının gelişmişliği, regülasyon esnekliği ve üniversite merkezli bilgi üretimi gibi faktörler belirleyici olmaktadır. Londra’nın küresel ölçekte bir finans ve teknoloji merkezi olarak işlev görmesi, diğer Avrupa başkentlerinden farklı olarak yatırım kararlarında daha hızlı hareket edilebilmesini mümkün kılmaktadır. Ayrıca, İngiliz girişimlerin çok erken aşamalarda küresel pazarlara açılma eğilimi göstermesi, yatırımcıların büyüme senaryolarına daha kolay ikna olmalarını sağlamaktadır.
Kıta Avrupa’sındaki bazı merkezlerin zaman zaman belli sektörlerde dikkat çekici çıkışlar yapmasına rağmen, genel girişimcilik ortamının sürekliliği ve olgunluğu açısından Birleşik Krallık açık bir üstünlük ortaya koymaktadır. Teknoloji transferi, şirket birleşmeleri, çıkış stratejileri ve uluslararası yatırım bağlantıları gibi alanlarda sistematik işleyen bir yapı mevcuttur. Bu yapı, yatırımcıların risk iştahını canlı tutmakta ve yenilikçi girişimlerin sermayeye erişimini kolaylaştırmaktadır.
2025 yılı ilk yarısında Avrupa yatırım ortamında yaşanan gelişmeler, Birleşik Krallık’ın liderliğinin mevcut koşulların ötesinde, uzun vadeli beklentilerle de uyumlu bir zemine oturduğunu göstermektedir. Avrupa’daki VC haritası içinde belirleyici eksen hâline gelen bu konum, ülkenin teknoloji ve inovasyon temelli büyüme stratejilerinde kalıcılığı hedefleyen bir doğrultuda ilerlediğini göstermektedir.
6. İnovasyon Ekonomisi
Birleşik Krallık’ın inovasyon ekosistemi, 2025 yılı itibarıyla 1,3 trilyon dolarlık kümülatif kurumsal değere ulaşmıştır. Bu değer, yatırım hacminin ötesinde girişimlerin gelişim seviyesi, pazardaki kalıcılığı ve sermayeyi ölçeklemeye dönük yetkinliği hakkında fikir vermektedir. Ülke genelindeki teknoloji şirketlerinin büyük bölümü son on beş yıl içinde kurulmuş olup, bu şirketler toplam değerin yarısından fazlasını temsil etmektedir. Bu durum, yakın dönemde kurulan girişimlerin büyüme potansiyelinin güçlü olduğunu ortaya koymaktadır.
İnovasyon ekonomisinin bu büyüklüğe ulaşmasında erken dönem yatırımlar kadar büyüme aşamasında sağlanan finansman, ölçekleme altyapıları ve stratejik kamu politikaları belirleyici rol oynamaktadır. Özellikle dijital finans, sağlık teknolojileri, yapay zekâ, biyoteknoloji ve ileri üretim alanlarında faaliyet gösteren girişimlerin değerlemeleri, sektör ortalamalarının üzerinde seyretmektedir. Bu şirketlerin önemli bir kısmı henüz halka arz veya birleşme sürecine girmemiş olmakla birlikte, yatırımcı ilgisi ve ticari performansları açısından yüksek potansiyel sunmaktadır.
İnovasyon Ekonomisinin Yıllara Göre Kümülatif Değeri

2025 yılı itibarıyla Birleşik Krallık’ta toplam 188 unicorn girişim tespit edilmiştir. Bu girişimlerin 117’si, halka arz veya satın alma yoluyla çıkış yaparak değerlemesini gerçekleştirmiş durumdadır. Geriye kalan 71 unicorn ise özel statüsünü korumakta olup, bu şirketlerin toplam değeri 229 milyar doları aşmaktadır. Unicorn statüsüne ulaşan şirketler arasında farklı sektörlerden gelen örneklerin bulunması, inovasyon ekonomisinin sektörel çeşitliliğini ve ölçeklenebilirliğini göstermektedir.
İnovasyon ekonomisinin iç dinamikleri kadar, bu şirketlerin uluslararası açılım kapasitesi de dikkate değerdir. Birçok unicorn şirket, kuruluşunun ilk aşamasından itibaren uluslararası büyümeyi hedefleyen bir model benimsemiş ve yurt dışı pazarlara hızlı erişim sağlamıştır. Bu yaklaşım, değer üretimini hızlandırmış ve Birleşik Krallık’ın küresel teknoloji alanındaki etkisini güçlendirmiştir.
Yıllara Göre Unicorn Sayıları

Ekonomik büyüklüğün önemli bir bölümü hâlâ çıkış gerçekleştirmemiş şirketlerde birikmektedir. Revolut, Rapyd, Blockchain.com ve The Ardonagh Group gibi decacorn statüsündeki büyük ölçekli girişimler, bu segmentte yer almaktadır. Bu şirketler, önümüzdeki yıllarda halka arz ya da stratejik satın alma yoluyla sistemin aktif değer dönüşüm kapasitesini daha da artırabilecek yapıdadır.
İnovasyon ekonomisinin ulaştığı toplam değer, sermaye piyasalarıyla girişimcilik arasındaki etkileşimin yüksek verimlilikle çalıştığını göstermektedir. Bu yapı, yalnızca bireysel girişimlerin başarısı değil, aynı zamanda kurumsal yatırım mekanizmalarının işleyiş kalitesi açısından da güçlü bir zemin oluşturmaktadır.
7. Genel Değerlendirme
2025 yılının ikinci çeyreği, Birleşik Krallık inovasyon ekosisteminin dirençli yapısını ve istikrarlı büyüme kapasitesini sürdüren bir dönem olmuştur. VC yatırımları 3,7 milyar dolarlık hacme ulaşmış; bu tutar, son altı yıl boyunca çeyrek bazlı en düşük seviyenin üzerinde kalmaya devam etmiştir. Özellikle break-out ve geç aşama turlarındaki yüksek hacim, yatırımcıların olgunluk aşamasındaki şirketlere yönelik ilgisinin güçlü olduğunu göstermektedir. Aynı dönemde erken aşamadaki yatırım faaliyetleri de kesintiye uğramadan sürmüş; bu durum, pazardaki yeni girişim dalgasının sağlıklı biçimde beslendiğini ortaya koymuştur.
Yatırımların sektörel dağılımı incelendiğinde sağlık teknolojileri ve fintech girişimleri öne çıkmaktadır. Yapay zekâ ise yılın ikinci çeyreğinde de hacim ve ilgi bakımından belirleyici bir alan olmuştur. Bu alandaki girişimler, farklı sektörlerle entegre çalışmaları sayesinde yatırımcıların uzun vadeli beklentilerine hitap eden çözümler sunmaktadır. Yapay zekâ yatırımlarındaki artış, girişimlerin büyüme potansiyelini yansıtan bir eğilim ortaya koymaktadır. Sağlık alanında özellikle ilaç araştırma, teşhis ve tıbbi cihazlar gibi dikeylerde teknolojik derinliği yüksek çözümler öne çıkmıştır.
Coğrafi açıdan Londra, yatırım hacminin büyük kısmını oluşturmaya devam etmektedir. Bununla birlikte Oxford, Cambridge, Cardiff ve Glasgow gibi merkezlerde de dikkat çekici turlar gerçekleşmiş; ülke genelinde bölgesel bir yatırım dengesi oluşmaya başlamıştır. Bu dağılım, yalnızca belli başlı şehirlerin değil, ülke genelindeki potansiyel merkezlerin yatırım ekosistemi içinde görünür hâle geldiğini göstermektedir.
İkinci çeyrekte gerçekleşen yüksek tutarlı yatırımlar, ölçeklenmeye yakın girişimlerin performanslarını sürdürdüğünü ve uluslararası yatırımcıların ilgisinin devam ettiğini göstermektedir. Unicorn seviyesine yaklaşan girişim sayısındaki artış da büyüme sürecinin sürdürülebilirliğine işaret etmektedir. Bu eğilim, inovasyon ekonomisinin belirli bir olgunluğa ulaştığını ve girişimlerin sadece yatırım almakla değil, uzun vadeli ekonomik değer üretmekle ilişkilendirildiğini ortaya koymaktadır.
2025 yılı ikinci çeyreği, Birleşik Krallık’ın Avrupa’daki liderliğini pekiştiren, yatırım yapısının çeşitlendiği ve stratejik teknoloji alanlarında derinleşmenin sürdüğü bir dönem olmuştur. Bu görünüm, ülkenin küresel inovasyon haritasındaki yerini koruduğunu ve yatırımcı güvenini sağlam temellere dayandırdığını göstermektedir.
Comentários