top of page

Birleşik Krallık Artan Vergi ve Ücretlerin Perakende Sektörüne Etkisi

Birleşik Krallık perakende sektörü, artan maliyetler, vergi düzenlemeleri ve ekonomik zorluklarla karşı karşıya. Sainsburys’in bugün aldığı 3.000 çalışanını işten çıkarma ve mağaza içindeki kafe ve pastaneleri kapatma kararı, bu zorlukların bir yansıması olarak değerlendirilmektedir. Şirket, iş süreçlerini basitleştirmek ve maliyetlerini kontrol altına almak amacıyla bu adımları atarken, kararın ardında yalnızca operasyonel gereklilikler değil, aynı zamanda ülkedeki ekonomik baskılar da yatıyor. Özellikle Nisan ayında yürürlüğe girecek olan Ulusal Sigorta düzenlemeleri, işverenlerin üzerindeki mali yükü ciddi şekilde artıracak. İşveren katkı oranlarının %13.8’den %15’e yükselmesi ve ödeme eşiğinin £9,100’dan £5,000’a düşmesi, sektördeki işletmelere yılda milyarlarca sterlinlik ek maliyet getirecek. Sainsbury’s yetkilileri, bu düzenlemelerin yalnızca kendisine £140 milyonluk ek bir yük getireceğini ifade ediyor.


Perakende sektöründe kâr marjlarının %3 ila %5 gibi dar bir aralıkta olduğu göz önüne alındığında, bu tür maliyet artışlarını karşılamak büyük bir zorluk haline geliyor. Sadece Ulusal Sigorta artışları değil, aynı zamanda asgari ücretteki artış da işletmeleri baskı altına alıyor. Nisan ayında yürürlüğe girecek olan yeni asgari ücret düzenlemeleri, perakende sektörüne yılda £2.73 milyar ek maliyet yükleyecek. Ayrıca, 2025 yılının Ekim ayında uygulanmaya başlayacak olan genişletilmiş üretici sorumluluğu (EPR) düzenlemesi, geri dönüşüm maliyetlerini yerel yönetimlerden şirketlere devredecek ve sektöre ek olarak £2 milyar maliyet olarak yansıması bekleniyor. Bu maliyetlerin birikimli etkisi, iş kayıplarını ve mağaza kapanmalarını kaçınılmaz hale getirecektir. Sainsburys’in cafe ve pastaneleri kapatarak bu ürünleri raflarda sunma kararı, bir yandan maliyetleri azaltmayı hedeflerken, bir yandan da dijitalleşme ve değişen tüketici alışkanlıklarının etkilerini yansıtıyor.


Son dönemde dijitalleşmenin hız kazanması ve online alışverişin yükselişi, fiziksel mağazalardaki hizmetlerin önemini azaltırken, iş gücü ihtiyacını da yeniden şekillendiriyor. Sainsbury’s gibi büyük perakende zincirleri, müşteri deneyimini dijital kanallar aracılığıyla geliştirmeye odaklanırken, fiziksel mağazalardaki operasyonlarını sadeleştirme yoluna gidiyor. Ancak bu dönüşüm, istihdam kayıplarını ve mağaza içi hizmetlerin daralmasını da beraberinde getiriyor. Bu değişim, yalnızca Sainsbury’s ile sınırlı değil. Tesco, Amazon, Greggs ve diğer büyük perakendeciler de benzer zorluklara dikkat çekerek, hükümetin vergi politikalarını yeniden değerlendirmesi çağrısında bulundu. Birleşik Krallık Perakende Konsorsiyumu tarafından hazırlanan bir mektupta, bütçede getirilen değişikliklerin sektöre yılda £7 milyardan fazla ek maliyet getireceği ve bu maliyetlerin kısa vadede karşılanamayacağı ifade edildi. Söz konusu mektubu imzalayan 81 büyük perakende zinciri, iş kayıplarının ve fiyat artışlarının kaçınılmaz olduğunu vurguladı. Buna karşılık, hükümet ise bu vergi artışlarının kamu hizmetlerini korumak ve Ulusal Sağlık Sistemi’ne (NHS) ek kaynak sağlamak adına gerekli olduğunu belirtiyor.


Birleşik Krallık’ta artan faiz oranları ve yüksek enflasyon, işletmelerin karşı karşıya olduğu diğer ekonomik zorlukları oluşturuyor. İngiltere Merkez Bankası’nın faiz oranlarını yüksek seviyelerde tutması, işletmelerin borçlanma maliyetlerini artırırken, tüketici harcamalarında da daralmaya neden oluyor. Bu durum, perakende sektörü gibi tüketici harcamalarına doğrudan bağımlı sektörlerde büyümeyi olumsuz etkiliyor. Sainsbury’s, çalışan maaşlarında %5 oranında artışa gideceğini açıkladı. Bu artışların ekonomik baskının daha kontrollü yönetilmesi için iki aşamalı olarak uygulanacağı belirtilmiştir. Ancak bu tür adımlar, maliyetlerin azaltılması adına işten çıkarmalar ve hizmet kesintileriyle bir arada yürütülmek zorunda kalınıyor.


Sainsbury’s’in aldığı bu kararlar, perakende sektöründeki daha geniş bir dönüşüm dalgasının başlangıcı olarak değerlendirilebilir. Artan maliyetler, dijitalleşme ve ekonomik baskılar, sektörün yapısal değişimlere gitmesini zorunlu kılıyor. Ancak bu değişim, yalnızca işletmelerin operasyonel süreçlerini değil, aynı zamanda çalışanlar ve tüketiciler üzerindeki etkileri de şekillendiriyor. Birleşik Krallık perakende sektörünün geleceği, ekonomik baskılara adaptasyon ve teknolojinin sunduğu fırsatları değerlendirme becerisiyle belirlenecek. Sainsbury’s’in aldığı kararlar, sektörün karşı karşıya olduğu zorlukların yalnızca bir örneği olarak, perakende sektöründeki değişimin kaçınılmaz olduğunu gösteriyor.

Comentários


bottom of page