Birleşik Krallık Perakende Sektörü Durağan Seyrediyor

Birleşik Krallık perakende sektörü, Şubat ayında sınırlı bir büyüme kaydederek ekonomik belirsizliklerin ve tüketici güvenindeki düşüşün etkilerini yansıttı. British Retail Consortium (BRC) ve KPMG tarafından yayımlanan verilere göre, yıllık perakende satışlarında büyüme oranı %1,1 seviyesinde kaldı. Bu oran, önceki üç ayın ortalama büyüme oranı %2,4’ün oldukça altında yer alırken, sektör genelinde zayıf talebe işaret ediyor.

Gıda sektörü, yıllık bazda %2,3’lük bir artış kaydederek perakende sektöründeki büyümeye öncülük etti. Ancak bu oran, 2024’ün aynı dönemindeki %5,6’lık artışın oldukça gerisinde kaldı. Gıda dışı satışlarda ise kayda değer bir artış gözlenmedi. Önceki üç aylık dönemin %2,5’lik ortalamasının altında kalan bu durağan seyir, tüketicilerin harcama alışkanlıklarında belirgin bir değişimin yaşandığını ortaya koyuyor.

Tüketicilerin özellikle gıda dışı ürünlerde harcamalarını kıstığı görülüyor. Elektronik sektöründe %6,7’lik büyüme yaşanmasına rağmen, moda, spor ve açık hava etkinliklerine yönelik harcamalar düşüş gösterdi. BRC yetkilileri, kötü hava koşullarının moda sektörünü olumsuz etkilediğini, ancak mart ayında havaların düzelmesiyle birlikte tüketicilerin bahar ve yaz koleksiyonlarına yönelebileceğini belirtti. Tüketicilerin tasarruf yapma eğilimi devam ederken, özellikle seyahat odaklı harcamaların ön planda olduğu görülüyor. KPMG’nin Birleşik Krallık perakende, tüketici ve eğlence sektörü başkanı Linda Ellett, tüketicilerin büyük ölçekli alışverişleri erteleme eğiliminde olduklarını ve ekonomik belirsizlikler nedeniyle daha temkinli davrandıklarını belirtti. Bununla birlikte, dönemsel kampanyalar ve indirimler, tüketicileri belirli kategorilerde harcamaya yönlendiren en önemli faktörler arasında yer aldı.

Perakende satışlardaki artışın enflasyonun gerisinde kalması, reel alım gücündeki düşüşü ve tüketicilerin harcama alışkanlıklarındaki değişimi ortaya koyuyor. Ocak ayında enflasyon %3 seviyesine yükselerek beklentileri aşarken, perakende sektöründeki fiyat artışlarının tüketicilerin bütçelerine baskı yaptığı görülüyor. Ekonomik büyüme ise 2024’ün ikinci yarısında oldukça zayıf seyretti ve iş dünyası, asgari ücret ile ulusal sigorta primlerindeki artışın maliyetleri artırarak iş gücü piyasasını baskı altında bırakacağını öngörüyor. BRC ve Barclays verileri, düşük tüketici güveninin ve işsizlik endişelerinin hane halkı harcamalarını kısıtladığını gösteriyor. Birleşik Krallık Merkez Bankası Başkanı Andrew Bailey, talep zayıflığının fiyat artışlarını yavaşlatabileceğini ancak arz yönlü sorunların da göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtti. Banka, faiz oranlarının gelecekteki seyrini belirlerken, zayıf ekonomik büyümenin ve tüketici talebindeki düşüşün yaratabileceği riskleri değerlendirmeye devam ediyor.

Fiziksel mağazalardaki gıda dışı satışlar %1 gerilerken, online satışlarda bir toparlanma eğilimi gözlendi. Online gıda dışı satışlar %1,9 artış göstererek, 2024’te yaşanan %4,1’lik düşüşün ardından toparlanma sinyali verdi. Ancak bu artış, üç aylık ortalama büyüme oranı olan %5,3’ün oldukça gerisinde kaldı. Özellikle bilgisayar ve elektronik ürünler, online satış kanallarında en çok talep gören kategoriler arasında yer aldı. Online alışverişin toplam perakende içindeki payı, geçen yıl Şubat ayındaki %35,8 seviyesinden %36,4’e yükseldi ancak yıllık ortalama olan %36,7’nin altında kaldı. Bu durum, e-ticaretin halen güçlü bir kanal olmaya devam ettiğini ancak büyümenin hızının yavaşladığını gösteriyor.

Önümüzdeki dönemde perakende sektörü, artan maliyetler ve düzenleyici değişiklikler nedeniyle yeni zorluklarla karşı karşıya kalacak. 2025 yılı itibarıyla, sektörün yeni bütçe düzenlemeleri ve ambalaj vergisi nedeniyle 7 milyar sterlinlik ek maliyet ile karşılaşacağı öngörülüyor. Uzmanlar, İstihdam Hakları Yasası ve diğer düzenlemelerin sektörde belirsizlik yarattığını ve birçok işletmenin fiyatları artırmak veya mağazalara ve iş gücüne yatırımı azaltmak zorunda kalabileceğini belirtiyor. Perakende sektörünün halihazırda mevcut maliyetleri telafi etmek için ciddi çaba sarf ederken, ek maliyet yükünün işletmelerin yatırım yapma kapasitesini olumsuz etkileyeceği bekleniyor.

Diğer taraftan, Şubat ayında fiziksel mağazalara yapılan ziyaretlerde yalnızca %0,2’lik bir artış kaydedildi. Bu küçük çaplı toparlanma, tüketicilerin harcamalar konusunda halen temkinli davrandığını gösteriyor. Online alışveriş kanallarındaki sınırlı büyüme de perakende sektörünün genel olarak zayıf bir talep ortamında faaliyet gösterdiğini ortaya koyuyor.

Birleşik Krallık perakende sektörü, artan maliyetler, enflasyon baskısı ve düşük tüketici güveni nedeniyle belirsizliklerle dolu bir süreçten geçiyor. Özellikle gıda dışı kategorilerde büyümenin durma noktasına gelmesi, sektör genelinde endişeleri artırıyor. Online satışlar kısmi bir toparlanma gösterse de toplam perakende içindeki payı hala sınırlı kalıyor. Önümüzdeki dönemde perakendecilerin, maliyetleri yönetme stratejilerini güçlendirmesi ve tüketici taleplerine daha hızlı adapte olması gerekecek.

Sektör, ekonomik büyümenin canlanmasını ve tüketici güveninin iyileşmesini beklerken, düzenleyici değişiklikler ve ek maliyetler, işletmelerin kararlarını önemli ölçüde şekillendirecek. Hükümetin perakende sektörünü destekleyici politikalar geliştirmemesi durumunda, birçok işletme fiyat artırma veya operasyonel kesintilere gitme seçeneğiyle karşı karşıya kalacaktır.