top of page

Birleşik Krallık Genel Görünüm – Mart 2025

Updated: Mar 31

Birleşik Krallık, ekonomik büyüme ve mali disiplin arasındaki dengeyi sağlamak adına önemli politika değişikliklerine sahne olmaktadır. Hazine Bakanı Rachel Reeves, kamu maliyesindeki açığı kapatmak ve ekonomik büyümeyi desteklemek amacıyla 14 milyar sterlinlik bir mali düzenleme paketi açıkladı. Bu kapsamda, sosyal yardımlarda 3,4 milyar sterlinlik kesinti, kamu harcamalarında 3,6 milyar sterlinlik daralma ve vergi uyumluluğu tedbirleriyle 2,2 milyar sterlinlik ek gelir hedeflenmektedir. Ayrıca, planlama reformlarıyla ekonomik büyümeyi teşvik etme ve kamu borç yükünü hafifletme hedefleri belirlenmiştir.


Birleşik Krallık ekonomisi, 2025 yılında beklentilerin altında bir büyüme performansı sergilemektedir. Hazine Bakanlığı’nın sıkı mali politikaları ve enflasyonla mücadele çabalarına rağmen, düşük ekonomik büyüme ve yüksek borçlanma maliyetleri, kamu maliyesini zorlayan başlıca faktörler arasında yer almaktadır. Ekonomik büyüme tahminleri, 2025 yılı için %1 olarak revize edilirken, bu oran önceki tahminlerin yarısı seviyesindedir. 2026 ve sonraki yıllar için ise büyümenin kademeli olarak toparlanması öngörülmektedir.


Bu ekonomik ortamda, hükümetin mali disiplini koruma çabaları dikkat çekmektedir. Hazine Bakanı Reeves, mali kuralların "pazarlık konusu olmadığını" vurgulayarak, kamu harcamalarının gelirlerle finanse edilmesini sağlayacak politikaların sürdürüleceğini belirtmiştir. Savunma harcamalarının GSYİH'nin %2,5'ine yükseltilmesi gibi bazı alanlarda harcama artışları planlansa da bu kaynakların büyük ölçüde uluslararası yardımlardaki kesintilerden sağlanacağı duyurulmuştur.


Bununla birlikte, vergi politikalarında büyük değişikliklerden kaçınılmış ve mevcut vergi oranlarının korunacağı açıklanmıştır. Ancak, işverenler için ulusal sigorta katkılarındaki artış ve özel okul ücretlerine getirilen KDV uygulaması gibi vergi tabanını genişletmeye yönelik adımlar, iş dünyasında ek maliyet baskılarına neden olmaktadır.


Önümüzdeki dönemde, büyüme politikaları, enflasyonist baskılar ve kamu harcamalarındaki revizyonlar, ekonomik istikrarın korunması açısından kritik bir rol oynayacaktır. Özellikle konut sektöründeki canlanma çabaları, altyapı yatırımları ve vergi reformlarının ekonomiye olan etkileri yakından takip edilmelidir. Birleşik Krallık’ın ekonomik görünümü, küresel gelişmeler, enerji fiyatlarındaki değişimler ve tüketici harcamalarındaki eğilimlerle şekillenirken, hükümetin mali politikalarının ekonomik büyümeyi ne ölçüde destekleyeceği önümüzdeki aylarda daha netlik kazanacaktır.


Bu çalışma, Birleşik Krallık ekonomisinin mevcut durumunu kapsamlı bir şekilde analiz ederek ekonomik büyüme, enflasyon, işgücü piyasası ve konut sektörü gibi temel göstergeler üzerinden değerlendirmeler sunmaktadır. Ayrıca, kamu politikalarının ve uluslararası ekonomik gelişmelerin bu göstergeler üzerindeki etkileri detaylı bir biçimde ele alınmış, Birleşik Krallık ekonomisinin 2025 yılındaki olası performansına dair öngörüler paylaşılmıştır.


       i.          Ekonomik Büyüme

Birleşik Krallık ekonomisi, Ocak ayında üretim ve inşaat sektörlerindeki daralmanın etkisiyle aylık bazda %0,1 oranında küçülmüştür. Bu daralma, Aralık ayındaki %0,4’lük büyümenin ardından gerçekleşmiş olup, özellikle üretim sektöründeki keskin düşüşten kaynaklanmıştır. Ancak, üç aylık bazda değerlendirildiğinde, Kasım 2024 - Ocak 2025 dönemi boyunca GSYİH’nin %0,2 oranında büyüdüğü tahmin edilmektedir. Bu büyümede, büyük ölçüde hizmet sektörünün performansı etkili olmuştur.


Uzun vadeli değerlendirmelere göre, Ocak ayına kadar olan üç aylık dönemde GSYİH’nin, Ocak 2024’e kadar olan aynı döneme kıyasla %1,2 büyüdüğü tahmin edilmektedir. Bu süreçte hizmetler sektörü %1,6 genişlerken, üretim sektörü %1,8 daralmış, inşaat sektörü ise %0,9 büyüme göstermiştir. Yıllık bazda değerlendirildiğinde ise GSYİH’nin, bir önceki yılın Ocak ayına göre %1,0 oranında daha yüksek olduğu tahmin edilmektedir.


Hizmet sektörü aylık bazda Aralık 2024’teki %0,4’lük büyümenin ardından Ocak ayında da %0,1 büyüyerek ivmesini korumuştur. Üç aylık dönemde ise hizmet sektörü %0,4 oranında büyüme kaydetmiştir. Hizmetler sektöründe 14 alt sektörün 6’sı büyüme gösterirken, 7’sinde daralma yaşanmış ve 1 sektör sabit kalmıştır. En büyük pozitif katkı, idari ve destek hizmetleri alt sektöründen gelmiştir. Bu alt sektör, Ocak ayında %1,9 büyüyerek Aralık 2024’teki %1,1’lik büyümeyi takip etmiştir. Alt sektörün en büyük itici gücü, %3,0 büyüyen kiralama ve leasing faaliyetleri ile %4,9 oranında büyüyen bina ve peyzaj hizmetleri olmuştur.


  • Aylık Büyüme Endeksi (Ocak 2007 – Ocak 2025, Index 2022=100)

Kaynak: ONS
Kaynak: ONS

Ocak ayında hizmet sektörüne en büyük pozitif katkılardan biri de toptan ve perakende ticaret ile motorlu taşıtların ve motosikletlerin onarım faaliyetlerinden gelmiştir. Bu sektör %0,7 büyüme kaydederken, özellikle motorlu taşıtlar hariç perakende ticaret faaliyetlerindeki %1,7’lik artış dikkat çekmiştir. Buna karşın, hizmetler sektörüne en büyük negatif katkıyı konaklama ve yiyecek hizmetleri sağlamıştır. Bu faaliyet alanı, Aralık ayındaki %0,9 büyümenin ardından Ocak ayında %2,4 daralma göstermiştir. Yiyecek ve içecek hizmetleri faaliyetleri %2,1 oranında gerilerken, konaklama hizmetleri %3,4 oranında düşüş yaşamıştır.


Üretim sektörü, Aralık ayındaki %0,5’lik büyümenin ardından Ocak ayında %0,9 oranında daralma göstermiştir. Bu daralma, büyük ölçüde %1,1 oranında küçülen imalat sektöründen kaynaklanmıştır. Ayrıca, madencilik ve taş ocakçılığı faaliyetlerinde %3,3’lük bir düşüş gözlemlenmiştir. Özellikle ham petrol ve doğal gaz çıkarımı %3,7 oranında düşerek sektörün gerilemesine önemli bir katkı yapmıştır.


  • Birleşik Krallık Büyüme Oranları (Ocak 2024 – Ocak 2025)

Kaynak: ONS
Kaynak: ONS

Üç aylık bazda değerlendirildiğinde de, üretim sektörü Kasım 2024 - Ocak 2025 döneminde bir önceki döneme göre %0,9 oranında daralmıştır. Bu düşüş, imalat sektöründeki %0,9’luk daralmanın yanı sıra madencilik ve taş ocakçılığındaki %2,7’lik gerileme ve elektrik, gaz ve buhar tedarikindeki %1,9’luk düşüşten kaynaklanmıştır. Buna karşılık, su temini ve atık yönetimi faaliyetleri %2,1 oranında büyüyerek üretimdeki daralmayı kısmen dengelemiştir.


İmalat sektörüne alt sektör bazında bakıldığında, Ocak ayında en büyük düşüş %3,3’lük küçülme ile temel metal ve metal ürünleri imalatında yaşanmıştır. Ayrıca, farmasötik ürünler ve preparat imalatı %3,1 oranında daralmıştır. Buna karşın, en büyük pozitif katkı, %3,0 oranında büyüyen ahşap ve kâğıt ürünleri ile matbaacılık sektöründen gelmiştir.


İnşaat sektörü ise, Aralık ayındaki %0,2 oranında küçülmenin ardından Ocak ayında da aynı oranda daralma göstermiştir. Bu düşüş, esas olarak yeni inşaat faaliyetlerindeki %0,7’lik gerilemeden kaynaklanmıştır. Ancak, onarım ve bakım faaliyetleri Ocak ayında %0,4 oranında büyüyerek sektördeki düşüşü bir miktar dengelemiştir. Üç aylık bazda inşaat sektörü %0,4 büyüme kaydetmiştir. Bu dönemde yeni inşaat faaliyetleri %1,4 oranında artarken, onarım ve bakım faaliyetleri %0,9 oranında azalmıştır.


Hükümet, ekonomik büyümeyi öncelikli bir konu olarak ele alırken, İngiltere Merkez Bankası 2025 yılı için büyüme tahminlerini revize etmiştir. Banka, 2025 yılı için büyüme beklentisini %1,5’ten %0,75’e düşürmüştür. Bu revizyon, yüksek enflasyonun ve artan işletme maliyetlerinin ekonomik aktivite üzerindeki olumsuz etkilerini yansıtmaktadır. BoE yetkilileri, işverenler için yükselen ulusal sigorta ve enerji maliyetlerinin yanı sıra ABD ticaret tarifelerinin de fiyatları artırabileceği konusunda uyarıda bulunmuştur. Birleşik Krallık ekonomisi Ocak ayında bir miktar ivme kaybetmiş, özellikle üretim ve konaklama sektörlerinde zayıflık gözlemlenmiştir. Ancak, hizmetler sektöründeki büyüme ve bazı alt sektörlerdeki toparlanma, ekonominin tamamen durgunluğa girmesini önlemiştir. Önümüzdeki dönemde vergi politikaları, enerji fiyatları ve küresel ekonomik koşulların, büyüme dinamikleri üzerinde belirleyici olacağı öngörülmektedir.


       ii.          Enflasyon

Birleşik Krallık’ta Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), Şubat ayı itibarıyla yıllık bazda %2,8 oranında artış göstermiştir. Bu oran, Ocak ayındaki %3,0 seviyesine kıyasla bir düşüşe işaret etmekte olup, piyasa beklentilerinin (%2,9) altında kalmıştır. Böylece enflasyon, son on ayın en yüksek seviyesi olan Ocak ayındaki %3,0 oranının ardından gerilemiş ve hükümet açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendirilmiştir. Aylık bazda ise TÜFE, Şubat ayında %0,4 oranında yükselmiştir. Bu artış, bir önceki yılın aynı dönemindeki %0,6’lık yükselişe kıyasla daha ılımlı bir seyir izlediğini göstermektedir.


Çekirdek TÜFE (enerji, gıda, alkol ve tütün hariç), Şubat ayında %3,5 seviyesine gerileyerek Ocak ayındaki %3,7 oranının altında kalmıştır. Bu oran, enflasyonist baskıların bir miktar azaldığını gösterse de hâlâ uzun vadeli hedeflerin üzerinde seyretmektedir. TÜFE mal endeksi yıllık bazda %1,0’den %0,8’e gerilerken, TÜFE hizmetler endeksi ise %5,0 seviyesinde sabit kalmıştır. Bu veriler, özellikle mal fiyatlarındaki düşüşün enflasyondaki yavaşlamaya katkıda bulunduğunu, ancak hizmet sektöründeki fiyat baskılarının devam ettiğini ortaya koymaktadır.


  • TÜFE Oranı (Şubat 2015 – Şubat 2025)

Kaynak: ONS
Kaynak: ONS

Şubat ayında enflasyona en büyük aşağı yönlü katkıyı giyim sektörü sağlamıştır. Giyim fiyatları, Şubat ayı itibarıyla yıllık bazda %0,6 oranında gerileyerek Ekim 2021’den bu yana ilk kez yıllık bazda düşüş göstermiştir. Buna karşın, hizmetler sektöründeki fiyat artışlarının devam etmesi, enflasyonist baskıların tam anlamıyla ortadan kalkmadığını göstermektedir.


Diğer taraftan, İngiltere Merkez Bankası (BoE), 2025’in üçüncü çeyreğinde enflasyonun %3,7 seviyesine ulaşabileceğini ve bu yükselişin başlıca nedenlerinden birinin enerji fiyatlarındaki artış olacağını öngörmektedir. Ancak, 2026 yılı itibarıyla enflasyonun %2,5 seviyelerine gerilemesi ve 2027’de BoE’nin resmi hedefi olan %2 oranına ulaşması beklenmektedir. BoE, faiz oranlarını düşürme konusunda temkinli bir yaklaşım benimsemeye devam etmekte olup, son toplantısında faiz oranlarını %4,5 seviyesinde sabit tutmuştur.


Şubat ayında açıklanan bütçe kapsamında, hükümetin kamu finansmanındaki açığı kapatmak amacıyla 10 milyar sterlinden fazla harcama kesintisine gitmesi beklenmektedir. Bu gelişme, kamu harcamalarının enflasyon üzerindeki etkisini sınırlayabilir. Ayrıca, Nisan 2025 itibarıyla Ulusal Asgari Ücret artışı ve işverenlerin ödeyeceği Ulusal Sigorta Katkılarındaki yükselişin enflasyonist baskıları artırması beklenmektedir. Bu faktörler nedeniyle, enflasyonun Nisan ayında %3,5’e ve Eylül ayında %3,7’ye çıkabileceği öngörülmektedir.


Birleşik Krallık’ta konut piyasasında ise 2025 yılı başından itibaren fiyat artışlarının devam ettiği gözlemlenmektedir. Ocak ayı itibarıyla ortalama konut fiyatları yıllık bazda %4,9 artarak 269.000 sterline yükselmiş ve son iki yılın en yüksek seviyesine ulaşmıştır. Ancak, kiralar açısından daha ılımlı bir seyir izlenmektedir. Şubat ayında özel sektör kiraları yıllık bazda %8,1 artış göstermiş olup, Ocak ayındaki %8,7 ve Mart 2024’teki %9,1 oranlarına kıyasla daha düşük bir seviyeye gerilemiştir. Bu durum, kiracıların üzerindeki baskının bir miktar hafiflediğine işaret etmektedir.


Şubat ayında enflasyondaki düşüş hükümet açısından olumlu bir gelişme olarak değerlendirilirken, faiz oranlarının düşürülmesi konusunda temkinli bir yaklaşım benimsenmesi gerektiği vurgulanmaktadır. BoE yetkilileri, son aylarda faiz indirimine yönelik beklentileri azaltmış ve fiyat baskılarının devam etmesi halinde enflasyonun daha uzun süre hedefin üzerinde kalabileceğini belirtmiştir. Önümüzdeki aylarda enerji fiyatları, iş gücü maliyetleri ve kamu harcamalarındaki gelişmeler, enflasyonun seyrini belirleyici faktörler olmaya devam edecektir.


     iii.          Ücretler & İşgücü Piyasası

Birleşik Krallık'ta çalışanların yıllık ortalama ücret artışı (ikramiyeler hariç) Kasım 2024 - Ocak 2025 döneminde %5,9 olarak gerçekleşmiştir. Bu oran, önceki üç aylık dönemde kaydedilen %5,6 seviyesinden yükselmiş olup, Şubat-Nisan 2024 dönemindeki %6,0'lık artıştan bu yana en yüksek seviyelerden biridir. Toplam kazanca (ikramiyeler dahil) göre hesaplanan yıllık ücret artış oranı ise %6,0 olarak belirlenmiştir.


Özel sektörde yıllık ortalama ücret artışı bir önceki üç aylık dönemdeki %6,2 seviyesinden %6,1’e gerilemiştir. Kamu sektöründe ise yıllık ücret artışı %5,3’e yükselerek bir önceki dönemdeki %4,7 seviyesinden artış göstermiştir. Bu artış, kamu sektöründeki maaş zamlarının kademeli olarak uygulanmasının etkisini yansıtmaktadır. Kamu ve özel sektör arasındaki ücret artışı farkının devam ettiği gözlemlenmektedir. Özellikle toptan-perakende ticaret, konaklama ve restoranlar sektörlerinde yıllık ücret artışı %6,3 ile en yüksek seviyede gerçekleşirken, bunu %6,2 ile inşaat sektörü takip etmiştir. Kamu sektörü ile finans ve iş hizmetleri ise %5,3 ile en düşük yıllık ücret artış oranlarına sahip olmuştur.


  • Ortalama Haftalık Ücret Yıllık Artış Oranları (Mevsimlikten Arındırılmış)

Kaynak: ONS Aylık Ücret ve Maaş Araştırması
Kaynak: ONS Aylık Ücret ve Maaş Araştırması

İnşaat sektörü, toplam kazanç büyümesi açısından %5,9 ile en güçlü artışı kaydeden sektör olmuştur. Ortalama haftalık kazançlar Ocak ayı itibarıyla 667 sterlin olarak hesaplanmıştır. Reel (enflasyona göre düzeltilmiş) ücret artışları, düzenli ücretlerde %2,2 olarak gerçekleşmiş olup, önceki üç aylık dönemdeki %2,5 seviyesinden bir miktar gerilemiştir. Son dönemde enflasyondaki artış, reel ücret büyüme oranlarını baskılamaya başlamıştır.


Ekonomik açıdan aktif olmayan nüfusun oranı Ekim-Aralık döneminde %21,5 olarak hesaplanmıştır. Erkeklerde bu oran %17,9, kadınlarda ise %25 seviyesinde gerçekleşmiştir. Uzun süreli hastalık veya eğitim nedeniyle iş gücü piyasasından uzak kalan bireylerin sayısındaki azalma, bu düşüşün temel nedenlerinden biri olmuştur. Ayrıca, üniversite öğrencileri arasında iş gücüne katılım oranlarının artması da iş gücü piyasasına girişleri destekleyen bir faktör olmuştur.


  • Birleşik Krallık İnsanların İşssiz Kalma Sebepleri

Kaynak: ONS (Ekim 2023-Eylül 2024)
Kaynak: ONS (Ekim 2023-Eylül 2024)

İş ilanlarının sayısı Aralık 2024 - Şubat 2025 döneminde 816.000 olarak tahmin edilmektedir. Bu rakam, bir önceki üç aylık döneme kıyasla yalnızca 1.000 (%0,1) artış göstermiştir. Ancak, yıllık bazda iş ilanları 98.000 (%10,7) azalmıştır. Buna rağmen, pandemi öncesi seviyelere göre iş ilanları halen 20.000 (%2,5) daha yüksektir. Açık iş pozisyonları 18 sektörün 8’inde artış gösterirken, en büyük oransal artış %17,3 ile inşaat sektöründe yaşanmıştır. Bunu, %10,5 büyüme ile sanat, eğlence ve rekreasyon sektörü takip etmiştir. Ancak, yıllık bazda değerlendirildiğinde, toptan ve perakende ticaret ile motorlu taşıt tamiri sektörlerinde 24.000, konaklama ve yiyecek hizmetleri sektöründe ise 23.000 iş ilanı azalmıştır.


Kasım 2024 - Ocak 2025 döneminde işsizlik oranı %4,4 olarak gerçekleşmiştir. Bu oran, bir önceki yılın aynı dönemine göre daha yüksek olup, son çeyrekte de artış göstermiştir. Erkeklerde işsizlik oranı %4,4’e gerilerken, kadınlarda %4,3 seviyesine yükselmiştir. Aynı dönemde, Birleşik Krallık genelinde istihdam oranı %75,0 olarak hesaplanmış, erkeklerde %78,4, kadınlarda ise %71,7 seviyesinde gerçekleşmiştir.


  • Birleşik Krallık işsizlik oranları (Mevsimsellikten arındırılmış)

Kaynak: ONS Aylık Ücret ve Maaş Araştırması
Kaynak: ONS Aylık Ücret ve Maaş Araştırması

İşgücü piyasasında toplam istihdam edilen iş gücü sayısı Aralık 2024 itibarıyla 36,9 milyon olarak tahmin edilmektedir. Bu rakam, Eylül 2024’e kıyasla 155.000 (%0,4) artış göstermiştir. İşgücü içindeki en büyük artış 131.000 kişilik (%0,4) çalışan istihdamında gerçekleşmiştir. Yıllık bazda değerlendirildiğinde, toplam iş gücü 403.000 (%1,1) artış göstermiştir. İnsan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri 178.000 (%3,7) ve profesyonel, bilimsel ve teknik faaliyetler 120.000 (%3,6) artışla en fazla istihdam yaratan sektörler olmuştur. Buna karşılık, toptan ve perakende ticaret ile motorlu taşıt tamiri sektörü yıllık bazda 57.000 (%1,2) iş kaybı ile en fazla istihdam azalışı yaşayan sektör olmuştur.


Önümüzdeki dönemde, 1 Nisan itibarıyla yürürlüğe girecek olan yetişkin asgari ücret artışı %6,7 olarak belirlenmiştir. Genç çalışanlar için bu artış oranı ise bunun iki katından fazla olacak şekilde hesaplanmıştır. 6 Nisan itibarıyla işverenler, yıllık geliri 5.000 sterlinin üzerinde olan çalışanlar için daha yüksek bir Ulusal Sigorta Katkısı (NIC) ödemek zorunda kalacaklardır. Bu yeni düzenlemeye göre, işverenlerin katkı eşiği mevcut seviyenin yarısına düşürülerek, daha fazla çalışanın daha yüksek vergi kesintileriyle karşı karşıya kalmasına neden olacaktır.


Hazine Bakanı Rachel Reeves’in Ekim ayında duyurduğu NIC artışı, başlangıçta yalnızca 50.000 iş kaybına neden olacağı tahmin edilse de Mali Sorumluluk Ofisi geçen hafta yaptığı açıklamada verginin etkisinin başlangıçta öngörülenden daha büyük olabileceğini kabul etmiştir. Çünkü bu artış, özellikle düşük ücretli sektörlerde, işverenlerin asgari ücreti karşılamak ve daha üst kademe çalışanlarını motive etmek için maaşları artırmak zorunda kalması nedeniyle istihdam üzerindeki maliyetleri daha da yükseltmektedir.


Resolution Foundation’ın analizine göre, yeni düzenlemelerin ortalama iş gücü maliyetini %3,4 artırması beklenirken, en düşük kazanç seviyesindeki işçiler için bu artış %6,6 olacaktır. Buna karşılık, en yüksek kazanç seviyesindeki işçiler için bu maliyet artışı yalnızca %1,7 seviyesinde kalacaktır. Özellikle yarı zamanlı çalışanlar için iş gücü maliyetlerindeki artış daha yüksek olacaktır. Örneğin, yılda 10.000 sterlin kazanan bir yarı zamanlı işçinin işverene maliyeti %14,2 artacaktır.


Bunun sonucunda, en düşük ücretli kesimde istihdamın %0,7 azalabileceğini ve bu durumun yaklaşık 85.000 iş kaybına yol açabileceğini öngörülmektedir. İşgücü piyasasındaki bu değişim, perakende ve konaklama gibi geniş istihdam sağlayan sektörler üzerinde ciddi baskılar yaratmaktadır. Nitekim, 2025’in başından itibaren Sainsbury’s ve Morrisons gibi büyük perakende zincirleri, maliyetleri kontrol altına almak amacıyla işten çıkarmalar gerçekleştirmiştir.


Öte yandan, işverenlerin istihdamı sürdürmek adına maaş zamlarını sınırlaması veya yan hakları azaltması da gözlemlenmektedir. Örneğin, Tesco mağaza çalışanları için saatlik ücreti yeni asgari ücretin üzerinde tutacağını duyurmuş ancak pazar günleri için ek ödeme uygulamasını kaldırmıştır. Ayrıca, geniş çaplı işe alımların yavaşlaması ve işe alım süreçlerinin uzaması, iş gücü piyasasında temkinli bir yaklaşımın sürdüğünü göstermektedir.


Bu gelişmeler ışığında, iş gücü piyasasının önümüzdeki aylarda göstereceği performans, hükümetin vergi ve ücret politikalarının uzun vadeli etkileri açısından kritik öneme sahip olacaktır.


   iv.          Konut Piyasası

Birleşik Krallık konut piyasası, bu yılın Şubat ayında hafif bir gerileme göstererek beklentilerin altında bir performans sergiledi. Ocak ayında %0,6 oranında artış kaydeden konut fiyatları, Şubat ayında %0,1 oranında düşüş gösterdi. Bu küçük düşüşe rağmen, yıllık bazda konut fiyatları %2,9 seviyesinde sabit kalarak büyüme eğilimini sürdürdü. Ortalama konut fiyatı 298.602 sterline gerileyerek bir önceki ayın 298.815 sterlinlik seviyesinden hafif bir düşüş yaşadı.


Bölgesel bazda değerlendirildiğinde, İskoçya konut piyasasında son 13 ayın en hızlı artışı kaydedildi ve yıllık fiyat artışı %3,8’e yükselirken, ortalama konut fiyatı 213.014 sterline ulaştı. Kuzey İrlanda, yıllık %5,9’luk artışla Birleşik Krallık genelinde en yüksek konut fiyat artış oranına sahip olmaya devam etti ve bölgedeki ortalama konut fiyatı 205.784 sterlin oldu. Galler’de yıllık fiyat artışı %2,8 olarak gerçekleşirken, ortalama konut fiyatı 226.811 sterline yükseldi. İngiltere’de ise Yorkshire ve Humberside bölgesi %4,1’lik artışla dikkat çekti ve ortalama fiyat 216.130 sterline ulaştı.


  • Ortalama Konut Fiyatları

Kaynak: Halifax, S&P DJI
Kaynak: Halifax, S&P DJI

Londra konut piyasasında ise yıllık fiyat artışında belirgin bir yavaşlama yaşandı. Ocak ayında %2,6 olan yıllık fiyat artışı, Şubat ayında %1,6’ya gerileyerek dikkat çekici bir düşüş kaydetti. Buna rağmen, Londra halen Birleşik Krallık’taki en pahalı konut piyasası olmaya devam ediyor ve ortalama konut fiyatı 545.183 sterlin seviyesinde bulunuyor.


Şubat ayındaki fiyat düşüşünün temel nedenlerinden biri, damga vergisi değişiklikleri öncesinde görülen mortgage başvurularındaki dalgalanma oldu. Ocak ayında yeni konut alımlarında görülen artışın ardından, alımların bir kısmının öne çekilmesiyle Şubat ayında piyasa talebinde bir miktar zayıflama yaşandı. Özellikle ilk kez ev alacaklar için konut fiyat artış oranı %2,4’e gerilerken, ev sahiplerinin taşınma amaçlı satın aldığı konutların fiyat artış oranı %3,7 seviyesine çıktı.


Piyasa genelinde büyüme hızının yavaşlamasına rağmen, alıcı talebi halen güçlü seyretmektedir. Satın alma gücünün yüksek faiz oranlarına rağmen korunması, konut fiyatlarını destekleyen en önemli faktörlerden biri olarak öne çıkmaktadır. Ancak, konut arzının yetersizliği nedeniyle fiyatların uzun vadede yukarı yönlü hareketini sürdürmesi beklenmektedir.


Konuta erişimde yaşanan zorluklar devam ederken, mortgage faiz oranları hala alıcılar üzerinde baskı oluşturmaktadır. Şubat ayında, Bank of England verilerine göre konut kredisi onayları %0,5 oranında düşüş göstererek 66.189 seviyesine geriledi. Ancak, bu rakam bir önceki yılın aynı ayına göre %18,3 daha yüksek olup, talebin halen güçlü olduğunu göstermektedir. Royal Institution of Chartered Surveyors tarafından yapılan araştırmaya göre, yeni konut alıcılarının talepleri Ocak ayında %4 seviyesinden sıfıra düşerken, satış anlaşmalarında ise %7’den %3’e gerileme yaşanmıştır.


Bununla birlikte, Birleşik Krallık genelinde konut satışları yıllık bazda artış göstermeye devam etmektedir. HMRC verilerine göre, Ocak ayında mevsimsel olarak düzeltilmiş konut satışları %1,0 oranında düşüş göstererek 95.110 seviyesine geriledi. Ancak, yıllık bazda satışlar %14,4 oranında artış göstermiştir. Üç aylık periyotta (Kasım 2024 - Ocak 2025) ise satışlar bir önceki üç aylık döneme göre %0,1 artış kaydetmiştir.


Konut piyasasında kısa vadeli belirsizlikler devam etse de arz-talep dengesizliği nedeniyle fiyatların yıl boyunca kademeli olarak artmaya devam etmesi beklenmektedir. Büyük şehirler ve iş fırsatlarının yoğun olduğu bölgelerde konut talebi arzı aşmaya devam ederken, bu durum fiyatları yukarı yönlü baskılamaktadır. Mart ayında yürürlüğe girecek damga vergisi artışı öncesinde alıcıların işlemlerini hızlandırması, kısa vadeli piyasa hareketliliğini artırabilir. Ancak, bu düzenleme sonrasında talebin yavaşlaması durumunda, satıcıların fiyatlarını düşürmek zorunda kalmaları muhtemeldir.


Konut piyasasında uzun süredir devam eden arz eksikliği, fiyatların sürekli artmasını destekleyen en önemli faktörlerden biri olarak öne çıkmaktadır. Buna ek olarak, artan inşaat maliyetleri ve yüksek faiz oranları yeni konut inşaatlarını sınırlamakta, böylece piyasadaki konut kıtlığı devam etmektedir. Mortgage faiz oranlarının yüksek seyretmesi nedeniyle, bazı alıcılar konut piyasasından çekilmeye başlarken, yüksek kira fiyatları ev sahibi olamayan bireyler için alternatifleri kısıtlamaktadır.


Birleşik Krallık konut piyasasında fiyatların uzun vadede yukarı yönlü bir eğilim göstermesi beklenmektedir. Özellikle arz yetersizliği, faiz oranları ve maliyet artışları gibi faktörler piyasanın genel dinamiklerini belirlemeye devam edecektir. Konut yatırımcıları ve alıcıların piyasa gelişmelerini dikkatle takip etmeleri ve finansal riskleri yönetmek için stratejilerini gözden geçirmeleri büyük önem taşımaktadır.

Comments


bottom of page